7 Eylül 2011 Çarşamba

KISA BİR NOT

 Bayram günleri benim için çocukluğumdan beri ananemin meşhur bayram kahvaltıları, aman kilo aldım aman kaç kalori demeden ananemin kendi yaptığı baklavaları mideye indirme operasyonları. Ananemin para verdikten 5 dakika sonra "ben sana bayram harçlığı vermiş miydim" demesi kadar büyük mutluluğu yaşama. Çoçukların dışarıda mantar, maytap, torpiller patlatıp komsuları çileden çıkarmaları. Misafir gelen çocuklara dağıtılmak üzere alınan mendil ve çorapları saklanan yerleri bulup kendi aramızda bölüşmelerimiz. Ananemin kıymetli olan terlikleri ıskalama zorluğu çekmeden havada uçuşması ve yeni alınmış elbiseleri giyip kapı kapı gezip bayramlaşmaktı. Her bayram olduğu gibi bu bayramda Arife günü bayram alışverişimizden elde ettiğimiz nimetlerle beraber iki bavul hazırlayıp Tire yollarına düştüm. Uzun zamandır da yok nişan telaşı yok iş yok şimdi ben orda sıkılırım diye düşünüp ihmal ettiğim ananemi ne kadar özlediğimi anlamış olup uzun zamandır onunla zaman geçirmediğimi fark ettim. Kendimi inkâr etmesem de bayramı bahane edip on beş gün Tirede ananemde kalmayı kafaya koymuştum.
  Bu nedenlerle on beş gün Tiredeyim. Ama gezdiğim yerleri giydiğim kıyafetleri sizinle paylaşacağım. İlk günlerden hemen diyeti birazcık bozdum ama birazcık derken baya bir bozdum off offf olsun dönüşte hemen spor salonuna başlıyorum her gün yürüyüş yapılacak. Diyet listesine uyulacak .(diyet listesini sizinle de paylaşacağım)Günde üç litre su içilecek fırsatını bulursam yani deneyecegim en azından burada her gün kır beş dakika yürümeye çalışacağım.

2 yorum:

  1. ne kadar güzel anlatmışsın canım.gerçekten bayram duygusu çocuklukta kalıyor.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim canım.Bazen çoçuklugumuzdakı özlediğimiz duyguları yasatmamız gerekiyor galiba.

    YanıtlaSil